1 Şubat 2016 Pazartesi

MASON PADİŞAH V.MURAT



MASON PADİŞAH V.MURAT


Veliaht Murat,üvey kardeşleri Reşat ve Kemalettin ile.
1870'ler.


http://www.mason.org.tr/web/


Türkiye'de Masonluk ve Ünlü Masonlar






Türkiye'de Masonluk ve Ünlü Masonlar


(MASONLARIN KENDİ SİTESİ)


http://www.mason.org.tr/web/

ATATÜRK MASON LOCALARINI KAPATTIMI? YOKSA GEÇİCİ UYKU SÜRECİNEMİ GİRDİ?






ATATÜRK MASON LOCALARINI KAPATTIMI? YOKSA GEÇİCİ UYKU SÜRECİNEMİ GİRDİ?



Türkiye'de ilk defa mason derneğinin en tepesindeki isim, Üstad-ı azam Remzi Sanver Habertürk Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Fatih Altaylı'nın Teke Tek programına katılarak masonluğun bilinmeyen yönlerini anlattı.



ATATÜRK MASON MUYDU?


Atatürk niye masonluğu yasaklıyor? Zararlı diye mi, gizli diye mi, Cumhuriyet'e zarar vereceğini düşündüğü için mi?


Efendim aslında konu Atatürk'ün masonluğu yasaklamış olması değildir. O dönemin Türkiyesi'nin şartlarına baktığımızda 1935'te artan bir faşizm var dünyada, ikinci dünya savaşının eşiğindeyiz. Örgütlü yapıların Türkiye'de varlık şansını daha az bulduğunu görüyoruz. Türk Ocakları da dahil olmak üzere birçok dernek ya kendini kapatıyor ya da kapatılıyor. Şükrü Kaya o dönemin içişleri bakanı da masondur. Bize Türkiye'de artık bu faaliyetleri sürdürmenin mümkün olmadığını söylüyor. Bu bilgi üzerine dernek kendi kendini kapatıyor. Bunu Atatürk'ün masonluğa karşıtlığı olarak görmek mümkün değildir. İstanbul'da yapıldığında Atatürk'e saygılarını sunuyor başarı dileklerini gönderiyor. Atatürk'ün mason karşıtı olması durumunda zaten 35'e kadar sürmesi de mümkün değildi. Masonluğun gizli bir yapı olması zaten mümkün değil.



Atatürk mason muydu?


Atatürk'ün mason olup olmadığını bilmiyoruz.



Gerçekten bilmiyor musunuz?


Gerçekten bilmiyoruz... Birisinin mason olduğunu söyleyebilmek için ya bir locanın kayıt defterinde ismi olması lazım ya da localar toplantıların sonunda bir özet yazılır. Bizim elimizdeki belgelerde Atatürk'e dair böyle bir belge yok. Ama Avrupa'daki bazı mason tarihçileri mason listeleri yaparken Mustafa Kemal Atatürk'ü de bu masonlara dahil ederler. Ama böyle bir belge yok, olmadıkça da 'Bilmiyoruz' demek zorundayız.



ATATÜRK'Ü MASONLAR MI ÖLDÜRDÜ?


Atatürk'ün doktorunun mason olduğu ve derneği kapattığı için doktoru tarafından zehirlendiği, öldürüldüğü söylentileri var gelen sorular arasında...

Masonluğun açılması Atatürk'ün ölümüyle bağlantılı değildir. Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü 1938'de kaybettik. Loca tekrar 1945'te açıldı. Atatürk'ü masonların öldürmüş olduğu iddiasını bu kurumun başkanı olarak bir hakaret görüyorum.

FATİH ALTAYLI SORDU- ÜSTAD-I AZAM REMZİ SANVER CEVAP VERDİ
http://www.sonmansethaber.com/ataturkun-mason-oldugu-iddialari-dogru-mu/7003/



1935 YILINDA ATATÜRK MASON LOCALARINI KAPATTIMI?


Mason Localarının kapanışından hemen önce,Meclis Başkanı Kazım Özalp Paşa,6 Bakan ve 60'ın üzerinde milletvekili Masondu.


İçişleri Bakanı Şükrü Kaya,Nazi ve Komünist ideolojilerinin her ikisininde ülkelerinde tantana ile Masonluğu kapattıklarını,bazı güçlerin Türkiye'de de Masonluğun kapatılmasını arzu ettiklerini,Halk Evlerinin dışında,Türk Ocakları dahil olmak üzere tüm derneklerin kapatıldığını,bu durumda artık masonluğun dernek olarak kendi kendini kapatmasının zamanı geldiğini söyleyince,Masonluk geçici kapanma yolunu seçerek uyku sürecine girdi.Ancak Yüksek Şura çalışmaya devam etti.Hatta kapanış döneminde 3 yeni Loca kurdu.O tarihlerde MİT'in bunu bilmemesi imkansızdı.


1948 yılında Masonluk yeniden faaliyete geçince,zamanında kanunla kapatılmadığı için,mahkeme kararı ile eski gayrı menkullerine yeniden kavuşabildi. 


Atatürk başta mason içişleri bakanı ve 6 bakanı hükümette niye görevlendirdi? Bazıları diyebilirki haberi yoktu. Emrinin altında koskoca MİT var. MİT haber verir.Bu durumda göz yumduğuna göre Atatürk'te mason.Gelen tepkiler üzerine,Masonluk geçici kapanma yolunu seçerek 1948 yılına kadar uyku sürecine girdi.


ATATÜRK,BİLGE KAĞAN'I TAKLİD EDİYOR İDDİASI





ATATÜRK,BİLGE KAĞAN'I TAKLİD EDİYOR İDDİASI



BİLGE KAĞAN HEYKELLERİNDE DİKKAT EDECEK OLURSANIZ; BİLGE KAĞAN'IN ELİNDE DEĞİŞİK OBJELER,NESNELER VAR.SADECE BİR HEYKELİNDE ELİ BOŞTA VE DIŞARDA.



ATATÜRK'ÜN ELİNDE İSE HİÇ BİR OBJE YOK.GENELDE SAĞ ELİNİN BİR KISMI CEKETİN VEYA PALTONUN İÇİNDE.AYNI DİĞER MASONLARIN DURUŞU GİBİ POZ VERMİŞ.

ATATÜRK HANGİ OKULDA OKUDU?



ATATÜRK HANGİ OKULDA OKUDU?


Şemsi Efendi'nin adı Şimon Zwi (Şemsi Sevi) olup, Sabetay Sevi'nin torunlarındandır. Nitekim Şemsi Efendi Mektebi de Sabetaycı ailelerin çocuklarını gönderdiği bir okuldur. (Ilgaz Zorlu da doğrular bunları, kendisi Şemsi Efendi'nin soyundan gelen sabetayist bir yazardır.) Atatürk’te bu okulda okumuştur.


Atatürk'ün 2,5 yıl evli kalacağı Latife Hanım da Sabetayist Uşakızade ailesindendir.


MASON "NİZAM" DURUŞUNDA KOMÜNİST LİDERLER


Aytunç Altındal: 'Atatürk Mason'du'




Aytunç Altındal: 'Atatürk Mason'du'



Araştırmacı Yazar Aytunç Altındal, katıldığı bir televizyon programının canlı yayınında Mustafa Kemal Atatürk'ün Mason olduğunu iddia etti.


Araştırmacı Yazar Aytunç Altındal, katıldığı bir televizyon programının canlı yayınında Mustafa Kemal Atatürk'ün Mason olduğunu iddia etti. 


Habertürk ekranlarında yayınlanan Pelin Çift'in sunduğu Öteki Gündem programının dünkü konuğu Bilinmeyen-gizli kalmış tarih, inançlar ve komplo teorileri üzerine araştırmalarıyla tanınan yazar Aytunç Altındal'dı. Masonluk üzerine konuşulan programda Altındal, Atatürk'ün Mason olduğunu ima ettiği yazısını anlattı. 


Masonlarla ilgili yayın yaptığı için tehdit edildiğini söyleyen Aytunç Altındal, 'Mustafa Kemal geometri kitabı yazdı dedim diye şikayet edildim ' ifadesini kullandı. 


Bu yazısının 12 Eylül sırasında yayınlandığını belirten Altındal, 'Bir asker ve devlet adamından askeri veya devletle ilgili bir kitap yazması beklenirken Atatürk oturuyor bir geometri kitabı yazıyor. Benim bu yazım yayınlandıktan sonra profesör olduğunu iddia eden bir vatandaş beni Kanan Evren'e ihbar ediyor. 'Bu adam solcudur. Mustafa Kemal'in geometri kitabı yazdığını söylüyor. Mustafa Kemal geometri kitabı falan yazmamıştır' diyor. Bu adam Türk Dil Kurumu üyesi ' şeklinde konuştu. 



'GEOMETRİ MASONLAR İÇİN EN ÖNEMLİ HUSUS ' 


Geometrinin Masonlar için en önemli husus olduğuna dikkat çeken Altındal, ' 1717 tarihli Mason Anderson Anayasası'nın birinci maddesinde şöyle bir madde var; 'Her Mason'un kalbinde geometri yatar.' Öyle başlar. Dedim ki; çok manidar yani garip bir durum. Devlet Başkanı ve asker olan bir şahıs niçin yazsın diye yazmış ' diye konuştu. 


Bunun üzerine Pelin Çift, 'Siz Mason olduğunu mu ima ettiniz orada? ' diye sordu. 


Aytunç Altındal da, 'Benim elimde Almanya'dan gelen belgeler var. Şimdi buna girmiyorum millet zıplamasın gecenin bu saatinde. başka bir zaman anlatırım ' yanıtını verdi. 


BEYAZ GAZETE


http://www.tarihistan.org/aytunc-altindal-ataturk-mason-du/4581/


SİVAS KONGRESİNDEKİ BU MEÇHUL ADAM KİM?


Atatürk'ün değişmez İçişleri Bakanı Şükrü Kaya meğer Mason üstadıymış!




Atatürk'ün değişmez İçişleri Bakanı Şükrü Kaya meğer Mason üstadıymış!



Tek Parti iktidarında dindarlara nefes aldırmayan icraatı ile Kemalizmin bayraktarlığını yapan Şükrü Kaya, Tesviye dergisinde yayınlanan belgeye göre 11 Mayıs 1924 tarihinde tekris (Masonluğa giriş) töreniyle Resne Locası’na kabul edilmiş.



Enteresan olan nokta şu ki, Şükrü Kaya Mason olduktan sonra bahtı açılmış. Devlet erkânı arasına girip şimşek hızıyla yükselmiş! Böylece tekris edildikten sadece 3 ay sonra peş peşe 3’er ay görev yapacağı Tarım ve Dışişleri bakanlıklarına getirilmiş, ardından 10 yıl kesintisiz yürüteceği Dahiliye (İçişleri) Bakanlığı’na giden inanılmaz yükselişi başlamış. Yani Masonluk Kaya’ya fazlasıyla yaramış!



Tesviye dergisine göre Şükrü Kaya Beyoğlu’nda bulunan Resne Locası’na 239 Matrikül numarasıyla kaydolmuş. 18 Haziran 1925’te kalfalığa, belgede geçtiği üzere 30 Haziran 1926’da ise 3. dereceden üstadlığa terfi etmiş.



Derin Tarih dergisinin yayınladığı Masonluk diploması onun üstadlığa geçişini tasdik ediyor ve “Yeryüzündeki mevcut umum Masonların” İçişleri Bakanlığına hazırlanmakta olan Şükrü Kaya’nın üstadlığını tanımaları ve “ihtiyaç zamanında kendisini muavenet ve himayete mazhar kılmalarını rica” ediyor.



Buna karşılık Şükrü Kaya da geçerli belgeleri (“vesâik-i mutebereyi”) haiz bulunan Masonlara ihtiyaç zamanında yardım ve himaye etmeyi vaad ediyor. Takdir edersiniz ki bu yardım ve himayeyi yapacak şahsınanlı şanlı bir bakan olması çok şeyi değiştiriyor.



http://www.kanalahaber.com/haber/gundem/ataturkun-degismez-icisleri-bakani-sukru-kaya-meger-mason-ustadiymis-236581/


Atatürk'ün Mason Olduğu İddiaları Doğru mu?



Atatürk'ün Mason Olduğu İddiaları Doğru mu?



Mustafa Kemal Atatürk Mason muydu, Mustafa Kemal Atatürk hakkındaki masonluk iddiaları doğrumu ve Mustafa Kemal Atatürk'ün Masonluk iddialarının resmi bir belgesi kanıtı var mı.? Bütün bunların soru ve cevabını Fatih Altaylı programından değerlendiriyoruz.



Mustafa Kemal Atatürk Mason mu, Mustafa Kemal Atatürk Mason ise Ne zaman Mason oldu.? Mustafa Kemal Atatürk Masonluğuna İlişkin İddialar doğru mu, Mustafa Kemal Atatürk'ün Mason olduğu kanıtı var mı.? Mustafa Kemal Atatürk Mason Kanıtları, Türkiye'deki Mason localarını Mustafa Kemal Atatürk mü kapattı.? Bu soruların cevaplarını Fatih Altaylı Teke Tek konuğundan alıyoruz..



Atatürk mason muydu? Mason Padişah var mıydı? CHP Mason mudur? Demirel mason muydu? Masonlar, Gülen Cemaati ile bir ilişkisi var mı.? Masonlar Gülen Hareketine nasıl bakıyor?



Türkiye'de ilk defa mason derneğinin en tepesindeki isim, Üstad-ı azam Remzi Sanver Habertürk Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Fatih Altaylı'nın Teke Tek programına katılarak masonluğun bilinmeyen yönlerini anlattı. 



Programda "Atatürk mason muydu?", "Atatürk neden mason derneklerini kapattı?","Mason Padişah var mıydı?", "CHP Mason mudur?", "Demirel mason muydu?", "Türkiye'deki ilk mason kimdi?", "Masonlar Gülen Hareketine nasıl bakıyor?" gibi toplumda merak edilen sorularının yanıtını da arayan Altaylı, ilginç yanıtlar aldı. 



Altaylı'nın "Heyecanlı mısınız ilk defa böyle bir programda derneğiniz en üst düzeyde temsil ediliyor?" sorusu ile başlayan programda üstad-ı azam Remzi Sanver'in yanıtı da içtendi:"Doğrusu camiamı temsil etme sorumluluğu taşıdığım için heyecanlıyım."



İşte Altaylı'nın birbirinden ilginç soruları ve aldığı yanıtlar:



ATATÜRK MASON MUYDU?


Atatürk niye masonluğu yasaklıyor? Zararlı diye mi, gizli diye mi, Cumhuriyet'e zarar vereceğini düşündüğü için mi?
Efendim aslında konu Atatürk'ün masonluğu yasaklamış olması değildir. O dönemin Türkiyesi'nin şartlarına baktığımızda 1935'te artan bir faşizm var dünyada, ikinci dünya savaşının eşiğindeyiz. Örgütlü yapıların Türkiye'de varlık şansını daha az bulduğunu görüyoruz. Türk Ocakları da dahil olmak üzere birçok dernek ya kendini kapatıyor ya da kapatılıyor. Şükrü Kaya o dönemin içişleri bakanı da masondur. Bize Türkiye'de artık bu faaliyetleri sürdürmenin mümkün olmadığını söylüyor. Bu bilgi üzerine dernek kendi kendini kapatıyor. Bunu Atatürk'ün masonluğa karşıtlığı olarak görmek mümkün değildir. İstanbul'da yapıldığında Atatürk'e saygılarını sunuyor başarı dileklerini gönderiyor. Atatürk'ün mason karşıtı olması durumunda zaten 35'e kadar sürmesi de mümkün değildi. Masonluğun gizli bir yapı olması zaten mümkün değil.



Atatürk mason muydu?


Atatürk'ün mason olup olmadığını bilmiyoruz.



Gerçekten bilmiyor musunuz?


Gerçekten bilmiyoruz... Birisinin mason olduğunu söyleyebilmek için ya bir locanın kayıt defterinde ismi olması lazım ya da localar toplantıların sonunda bir özet yazılır. Bizim elimizdeki belgelerde Atatürk'e dair böyle bir belge yok. Ama Avrupa'daki bazı mason tarihçileri mason listeleri yaparken Mustafa Kemal Atatürk'ü de bu masonlara dahil ederler. Ama böyle bir belge yok, olmadıkça da 'Bilmiyoruz' demek zorundayız.



ATATÜRK'Ü MASONLAR MI ÖLDÜRDÜ?


Atatürk'ün doktorunun mason olduğu ve derneği kapattığı için doktoru tarafından zehirlendiği, öldürüldüğü söylentileri var gelen sorular arasında...


Masonluğun açılması Atatürk'ün ölümüyle bağlantılı değildir. Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü 1938'de kaybettik. Loca tekrar 1945'te açıldı. Atatürk'ü masonların öldürmüş olduğu iddiasını bu kurumun başkanı olarak bir hakaret görüyorum.



İLK TÜRK MASON LOCASINI KİM KURDU?


Türkiye'ye 1909 da resmi olarak geliyor ve kuruluyor kimler kurucuları?

1909 da ilk defa olarak bir milli büyük loca örgütleniyor. Osmanlı Maşrıkı Azamı. Daha sonra Cumhuriyet ile birlikte Türkiye büyük locası oluyor bu. İlk büyük üstatta Talat Paşa'dır.


İttihat ve Terraki Cemiyeti'nin hepsi mason mu?


Hepsi mason mu bilmiyorum ama geleneklerinde çok sayıda mason vardır. O dönemin Selanik'ine baktığımız da da masonluğun aktif bir faaliyetini görüyoruz. Bunlar Osmanlının o döneminde entelektüel açıdan faal insanları. 1909'da Talat Paşa ilk üstad-ı azam olarak locayı kuruyor. İlk büyük üstat Talat paşa, Osmanlı topraklarında bu büyük locayla Masonik faaliyetler başlamış oluyor. Cumhuriyetle birlikte 1935 e kadar bu faaliyetler sürüyor. Bu faaliyetler bizim uyku dönemi dönemi başlıyor ve bu süre 1948'e kadar sürüyor.



SÜLEYMAN DEMİREL MASON MUYDU?


Süleyman Demirel hakkında mason olduğu yönünde söylemler vardı. Sonra bir belge aldı olmadığına dair...
O dönem kayıtlara bakıldı. Kayıtlarımızda yoktu, biz de o belgeyi verdik.



Mason muydu Demirel?


Bizim temel ilkelerimizden bir tanesi sağ olanların mason olup olmadığını söylememektir. Ölü olanların da ailelerinin iznini almadan söylememektir. Büyük üstat olarak bu temel ilkenin dışına çıkmam yanlış.



MASONLAR SİYONİZME YAKIN MI?



İsrail'i protesto etmek için sizin dernek binalarınızın önüne gelenler oldu. Böyle bir intiba var. Masonlar siyonizme yakın mıdır?


Böyle bir algının olduğunun ben de farkındayım. Niye insanlar bunu böyle algılıyor bunu ben de sorarım kendime. Masonluğun siyonizm ile elbette ki hiçbir alakası yoktur. Şöyle bir algı bunu yaratıyor olabilir. Masonluğun bazı ritüellerinde bazı semboller kutsal kitaplarda karşılığını bulur. Süleyman Mabedi'nin inşası mesela.



Nedir Süleyman Mabedi?



Masonluğun temeli bir ülkü mabedi inşa etme, sevgi mabedi inşa etme görevi olarak görür. Süleyman Mabedi'nin inşası tanımı da bunu temsil eder. Buradan yola çıkarak masonluğu siyonizm ile bağdaştırmak çok yanlıştır. Herhangi bir politik akımla karşıtlık ya da taraflık etmesi mümkün değildir. Dünyadaki masonluğa girmiş insanlara baktığımız zaman, Mozart'ından Ziya Gökalp'ine böyle bir şeye hizmet ettiğini görmek ne mümkündür.


Mavi Marmara gemisinin protestosu için İzmir'de bir grup bizim dernek binamızın önüne gelmişti. O yaşananlar her Türk vatandaşını ne kadar yaraladıysa bizi de o kadar yaralamıştır. Böyle bir algının olması bizi de üzmüştür.


MASON OLMAK İÇİN ZENGİN OLMAK ŞART MI?


Mason olmak için zengin olmak şart mıdır?


Bizim kıstaslarımızda mason olmak belli bir entelektüel müktesebatı gerektirir, biz entelektüel, Tanrıya inanan insanlarız. Herhangi bir maddi şart aramamız söz konusu değildir.



Parasal bir şey yok yani?


Bizim bugün varlıklı üyelerimiz olduğu gibi, buraya girdiğinde varlığı artan ya da varlığı azalan insanlar da vardır. Bizim varlık kısıtı koymamız mümkün değildir. Senelik üye aidatımız 475 TL, ilk kabul edildikten sonraki giriş ücretimiz de bin 950 TL'dir.



TÜRKİYE'DE KAÇ MASON VAR?


Türkiye'de kaç Mason var?
218 loca var. 15 bin civarında mason var.


Peki herhangi bir kişi? Ben Mason olmak istiyorum' diye kapınıza gelebilir mi?


Herkesin kapıyı çalması mümkündür. Reşit olan, iyi ahlaklı bilinen, Tanrı'ya inanan, entelektüel müktesebata sahip herkese kapımız açıktır.



FETHULLAH GÜLEN HAREKETİ İLE BİR BAĞLANTI VAR MI?


Fethullah Gülen ile sohbet ederken, amaçlarının masonların amaçları ile çok benzeştiğini farkettiğini anlatan Fatih Altaylı, Gülen'e "size neo islamik mason diyebilir miyiz?" diye sorduğunu, Gülen'in de "masonluk kötü bir şey değildir. Tabii ki diyebilirsiniz" dediğini söyledi. Üstad-ı azam Remzi Sanver'e Gülen hareketi gibi cemaatlere bakışını soran ve bağlantı olup olmadığını soran Altaylı şu yanıtı aldı: 


"Hayır bağlantı yoktur. Biz kendi yolumuzda yürürüz. Üyelerimizin bireysel bağlantıları olabilir. Kategorik bir mani yoktur. Biz hiç kimsenin hangi cemaate ya da hangi dine bağlı olduğunu sormayız."


http://www.sonmansethaber.com/ataturkun-mason-oldugu-iddialari-dogru-mu/7003/


MASON "NİZAM" DURUŞU



MASON "NİZAM" DURUŞU



M.Kemal’in mason sadakat duruşunun “Bilge Kağan” duruşu olduğu iddia edilerek, bugüne kadar “Tarih” diye anlatılan masallara bir yenisi daha eklendi. Eğer bu anlayışla hareket edecek olursak, ABD’yi kuran ve mason olduğu bilinen George Washington’u da bir Türk olarak kabul etmemiz gerekecektir. Kimbilir, belki o da mason olduğundan değil de, atası (!) “Bilge Kağan”a özenerek bu duruşu yapmıştır. Gerçi M. Kemal’in “Güneş Dil Teorisi”nde George Washington’un Türk olduğuna dair bir bilgiye rastlamadım, fakat “Amazon” nehrinin adını kıtayı keşfeden Türklerin “Amma uzun” sözünden, “Niagara” şelalesinin de “Ne yaygara ne yaygara” sözünden aldığına göre,George Washington’un Türk olmadığını kim iddia edebilir? George adı, bizim Türkçe’deki Cüneyt adının gavurcasıdır denilebilirmi?. Kaynağa maynağa gerek yok, Cüneyt Arkın’a Avrupa’da George Arkın denmesi delil olarak yeterlidir! Washington soyadına da bir kulp bulunur, olmadı üvey babasının soyadıdır denilerek yeni ve sansasyonel bir bilgi daha Cumhuriyet tarihçileri tarafından tarih ilmine kazandırılmış olur!



Şaka bir yana, eğer M.Kemal bu duruşu Bilge Kağan duruşu diye yapmışsa, o halde bunu bir yerlerden öğrenmiş olması gerekir. Iddia sahibi, yazısına “gizemli” bir hava katmayı bırakıp M. Kemal’in bu bilgiyi hangi kitaptan aldığını yazmak zorundadır. Bu sualin cevabı zor olmasa gerek, zira M. Kemal’in okuduğu kitaplar ortada. 



M.Kemal’in duruş şeklinin kısmen tahrip olmuş Bilge Kağan heykeline benzediğini tespit etmek mümkün olmadığı gibi, heykelin el şekli de net değildir. Delil olarak sunulan asker çocuğun fotoğrafı ise meseleyi çarpıtmaktan başka bir mana ifade etmemektedir.Çocuğun eli uniformasının dışında,



Halbuki M.Kemal’in, dolayısıyla masonların eli ise eğer kıyafetleri buna müsaitse içindedir. 



Öte yandan çocuğun ayakları,topuklarının mason duruşundaki gibi bitişik durumda değil.Halbuki M.Kemal’in topukları masonların duruşuyla tıpatıp aynıdır.


GİZLİ YAHUDİLER



SABETAYİSTLER (Yahudi Dönmeleri)



SABETAYİSTLER (Yahudi Dönmeleri)



Sabetaycılık:17. yüzyılda İzmir ve çevresinde ortaya çıkan Sabatay Sevi'nin kurucusu olduğu, onu mesih kabul eden, Yahudi Mistisizmine ve Kabbala'ya dayanan inanç. Diyanet İşleri Başkanlığına göre Sabetaycılık bir İslam mezhebi ya da tarikatı değildir ve İslam düşüncesi içinde yer almaz.



Gizliliğin sürdürülmesi amacıyla bu inanca inananlar bulundukları ülkenin yaygın dininde görünmeyi tercih ederler.Yani ülkemizde müslüman olarak görünürler.



Sabetaycılar, belli kurallar dahilinde tamamen müslüman ismi almakta ve kendilerini her bakımdan "şüphe edilmeyecek ölçüde" müslüman göstermektedirler. Kendilerini yahudiliğe bağlı bir fraksiyon olarak tanımlasalar da Yahudiler tarafından resmi olarak bu dine bağlı kabul edilmezler. Kur'an da ise inanmadıkları halde Müslümanım diyenler Münafikun Suresi'nde ele alınmaktadır. Taraftarları Sabatayistler, Sabatycı, Sabetaycı, Avdedî, Dönme, Selanikli, Meamin, Maminim, Takiyyeci, Munafık gibi farklı isimlerle de anılır. İlk dönemlerde Musevi ibadet ve ayinlerine sadık kalmışlarsa da asıl Yahudilerden tamamen ayrılmış ve onlara "koferim" (kafirler) ismini vermişlerdir. Yahudiler ise renkleri değişen bir balık olduğundan "Sazanikos" (Sazan) demişlerdir. Sabetay Sevi bağlıları çeşitli ülkelerde günümüze kadar varlığını sürdürmüştür. Kutsal şehirleri Selanik'tir. Kaynak: Vikipedi. Buda benim yorumum. Yıllarca kendilerini müslüman gösterip müslüman gibi yaşamışlar fakat hiç birzaman gerçek müslüman olmamışlar.Tabiri caiz ise dönek dönek yaşamışlar. Ama dikkat edelim artık bu adamlar çok önemli yerlerin başındalar bizleride döndermeden bu insanları tanıyıp deşifre edelim.



21/07/2008 Akşamki Tek'e Tek programını seyredenleriniz varsa bu kişilerin kimliği hakkında bilgi edinmişlerdir. programda duyunca bende şaşırdım.Türkiyedeki Sabetayistler'in hadda Selanik ve İran arasındaki Sabetayistlerin gömüldüğü ünlü bir mezarlık var. Bülbülderesi mezarlığı. Türkiyenin kalbur üstü iş adamları, bürokratlar, siyasetçiler hep Sabetayist olarak anılıyor. Bu mezarlıklara defnedilen tanınmış aileler; Kalyoncular, Acarlar, Kalkavanlar Babacanlar, Ulusoylar, Tokerler,Baykallar, Eresinler, Güller, Tancalar ,Talular vs. ve daha niceleri. Aşagıdaki listeye bakarsanız. Sizlerde bazı isimler hakkında fikir sahibi olabirsiniz. Örneğin "ER" takılarına dikkat edin nerdeyse soyisimlerin % 40'ı "ER"ile başlıyor veya "ER"ile bitiyor yada ortasında"ER"takısı alıyor.




ÜSKÜDAR BÜLBÜLDERESİ KABRİSTANINDAKİ MEZAR TAŞLARINDA YERALAN SOYADLARI LİSTESİ;



Acar, Acıman, Acuner, Ağaoğlu, Adar, Akagün, Akal, Akaltın, Akan, Akaslan, Akbaş, Akbay, Akbil, Akbörü, Akçil, Akdinçer, Akduran, Aker, Akgün, Akkanat, Akkum, Akman, Akosman, Akoy, Aksel, Aksoy, Aktel, Aktepe, Akyol, Akyüz, Alever, Alfan, Alp, Alpaslan, Alpgünay, Alsancak, Altav, Altıner, Ambarcı, Anafarta, Antmen, Arasıl, Arabacı, Arcan, Arman, Arığ, Arslan, Arısal, Atak, Atakol, Atalar, Atam, Ataman, Atamer, Atatür, Atay, Ateş, Atiker, Atuk, Atılgan, Avcı, Ayaz, Ayfer, Aykan, Ayker, Aykoler, Aykut, Aytun, Ayzit, 



Babacan, Baha, Bakal, Bakar, Balcı, Baler, Balkan, Balkanlı, Baran, Barda, Barutçu, Basmacı, Başal, Başaran, Başaraner, Başer, Başkurt, Başol, Baydar, Baydın, Bayer, Baykal, Bayraktar, Baysal, Baytar, Belgü, Beller, Bengisu, Beri, Berker, Betil, Beykont, Biber, Bilan, Bildacı, Bilen, Biler, Bilge, Bilget, Bilgili, Bilgin, Bilgör, Bilimli, Bilkur, Billisoy, Birben, Birced, Bircet, Birder, Biren, Birincikonuk, Birol, Bitek, Bleda, Boduroğlu, Boysan, Büke, Bumin, Bursin, Büyükdoğanay, Büyükol, Büyüktankaya, Büyüktunca,



Çağrıcı, Çakır, Çaldıran, Çamuran, Canal, Canıtez, Çankaya, Çankayaoğlu, Canlısoy, Çavuşoğlu, Çeçener, Çelik, Çeliker, Çelikkol, Çenikçi, Cercis, Ceylaner, Cezzar, Çiçek, Çifçioğlu, Cinoğlu, Ciyavil, Çıkrıkçı, Cizer, Coşkuner, Cömert, Çubukçu, Cüman, Cümbüşel, Çınar, Dağlı, Darman, Dayıoğlu, Değerli, Demir.



Demirel, Denel, Denizmen, Derman, Dertli, Devirdi, Dikmen, Dikmenoğlu, Dilber, Dilmaç, Dişmen, Dolunay, Dorman, Dorsay, Dörtköşe, Duhani, Dündar.



Eğinler, Edgüer, Edis, Ediş, Egemen, Ehat, Ekemen, Ekin, Ekinci, Elçin, Elibol, Elöve, Emilli, Eminoğlu, Emsel, Emsem, Erpul, Er, Eralp, Eraltan, Erbelger, Erbiber, Erbütün, Ercan, Erdal, Erel, Erem, Eren, Erenler, Erer, Eresen, Eresin, Ergay, Ergin, Ergüç, Erhat, Eriş, Erkorkut, Erkun, Erkut, Erler, Erman, Ersin, Ersunay, Ertan, Ertedemir, Ertek, Ertem, Ertetik, Erşahin, Erşan, Erşen, Ertürk, Esgeç, Esim, Esin, Esrigün, Etan, Etkin, Evin, Evizi, Evren, Evrenk, Ezel, Felek, Ferman, Fişekçi, Fikriğ, Fırat.



Gemici, Gen, Genç, Gencer, Gençer, Gençoğlu, Gençoğuz, Ger, Gerçel, Geren, Germen, Gevgilili, Girgin, Gökçen, Göker, Göksel, Göksu, Göksun, Gökşen, Gökşingöl, Gönç, Gonca, Gönüllü Görgül, Görk, Görüngeç, Gözen, Gül, Gülleci, Gültekin, Gün, Günay, Güner, Güney, Günkut, Günsav, Günseli, Güratay, Gürdal, Gürdemirel, Gürışık, Gürsan, Gürsel, Güventürk, Güzekin, 



Harmancı, Hamarat, Hascan, Hekiman, Hısım, Hoşgel, Hun, Hürol.



İçözü, Idemen, Ilkin, Imili, Imre, Imren, Ince, Insel, Ipekçi, Irışık, Işmen, Iyibilek.



Kadı, Kadıoğlu, Kafadar, Kahya, Kalyoncu, Kandel, Kaner Kanul, Kapancı, Kaptana, Kaptanoğlu, Kara, Karaakın, Karaaslan, Karakaş, Karanfil, Karaokçu, Karul, Karyüz, Kasapoğlu, Kavrem, Kaya, Kayatür, Kaymak, Kaymakcı, Kaynak, Kazmirci, Kent, Kermen, Kılıç, Kılıççı, Kılıçerli, Kızıltuğca, Kibar,Kireççi, Kocaoğlu, Koçer, Kökmen, Kor, Koray, Korman, Köse, Kösem, Köseoğulları, Koyuncu, Koyuncuoğlu, Könik, Köylüoğlu, Kubilay, Kublay, Külahlı, Kunal, Kızılgül, Kuşcu, Kuşçu, 



Laçin, Laleli, 



Madra, Malta, Mayadağ, Melek, Mesci, Mescioğlu, Mesciye, Mestçi, Mete, Minisker, Moran, Mörekli, Müftüoğlu, Mutlu, Mısırlı, Mısırlıoğlu.



Narter, Nasır, Nazlı, Nevber, Nilli, Növber, Nurtopu,



Öder, Öge, Öğet, Öğüt, Öğütmen, Ogan, Öget, Okandan, Okay, Olcay, Ölçer, Olgun, Onbaşıoğlu Onbiner, Öncel, Öncü, Önder, Öndoğan, Onuk, Onur, Önür, Oray, Örer, Ortaç, Oruntak, Osmanoğlu, Oymak, Ötgünç, Özaltan, Özant, Özaral, Özatay, Özbabacan, Özbaydar, Özbel, Özberk, Özbilek, Özbilgin, Özbiricik, Özcengiz, Özçubukçu, Özdal, Özdemirler, Özden, Özdikmen, Özdiren, Özen, Özer, Özerdem, Özeren, Özerman, Özgen, Özgirgin, Özgörener, Özgül, Özkaynak, Özmen, Özmete, Özören, Öztaş, Öztürk, Özver.



Pakelli, Pakin, Pakman, Pakerman, Pakoy, Paksever, Paksoy, Pakyüz, Palacan, Pamuk, Payzın, Pekin, Peymançakır.



Sağ, Sakarya, Sakaryalı, Saker, Sakman, Saldak, Salma, San, Sancaktar, Sandalcı, Santur, Sargun, Sarp, Sarıdeniz, Sarıer, Satkın, Saygın, Saygun, Seferoğlu, Selem, Seler, Serpen, Serpil, Seval, Sevand, Sever, Sevinç, Seviş, Seyal, Seydi, Seynur, Sezen, Sezerman, Sezgin, Silman, Sirman, Sirmen, Sirmay, Sofyalılar, Solakoğlu, Somay, Somer, Somman, Sonal, Sonant, Soner, Soyarslan, Soydan, Soysal, Subaşı, Sunam, Suner, Suntay, Suntekin, Sunter, Sürel, Süser, Süslü, Susmuş, Susmuşoğlu, Sütmen.Şencan, Şengül, Şensoy, Şahinalp, Şamlı, Şamlıoğlu, Şefkati, Şercan, Şişli, Şuhubi.



Tabuman, Talu, Tamel, Tamtürk, Tan, Tanca, Tangüner, Tanır, Tanga, Tangı, Tanju, Tankaya, Tansu, Tarı, Taşbaş, Tegin, Tekant, Temel, Tendar, Tercanlı, Tezcanlı, Tolu, Tamer, Tameroğlu, Togay, Tokay, Toker, Tokses, Tolunay, Toner, Toparlak, Topçu, Topçimen, Töredi, Törüsel, Tuğlan, Tuğlay, Tuğtekin, Tüfekmen, Tuncel, Tuncelli, Tuncer, Tur, Turaç, Tünel, Türedi, Türel, Turhan, Türkölmez, Türüdü, Tüyel, Tüzecan.



Uçkan, Uçman, Uğurel, Ulcay, Ülgen, Ülger, Ülkenli, Ulukut, Uluöz, Uluman, Ulusan, Uluskan, Ulusoy, Ulutaş.



Ünel, Ünlüsoy, Uras, Ürer, Ürkün, Ürün, Usmangil, Üstüngör, Uşen, Uysal, Üzenli.



Veral, Yal, Yalınçetin, Yalman, Yaltı, Yalın, Yasa, Yassıtepe, Yayalar, Yazgan, Yenen, Yeşildal, Yeter, Yılmazer, Yonsel, Yönter Yurtbay, Yuvalıoğlu, Yücesan, Yücel, Yücer.



Zadiş, Zeybek, Zeybeker, Zekavet, Zeren, Zorlukol, Zorluuysal )




SABETAYCI ÜNLÜLER;


Mahir Tokay (Güzel Sanatlar Akademisi'nin kurucusu)

Fevziye Hanım (Işık Lisesi'nin kurucusu)

Karaköy Börekçisi Hasan bey (Meşhur yağma Hasan Boregi)

Feriha Sanerk (Ilk Kadin emniyet muduru)

Halide Edip Adıvar (Yazar)

Ziya Gökalp (Turkculugu ilk telaffuz edenlerden)

Dr. Sefik Husnu (Cumhuriyet tarihinin ilk sosyalistlerinden)

Fatin Rustu Zorlu(Menderes Hukumeti'nde Bakan)

Fazli Necip Bey (Yeni Asır'ın kurucusu)

Dinç Bilgin (Sabah gazetesinin eski sahibi)

Erol ve Sedat Simavi (Hurriyet gazetesi'nin eski sahipleri)

Ahmet Emin Yalman (Vatan gazetesinin kurucusu)

Abdi İpekçi (Milliyet Gazetesi'nin eski Genel Yayin Yonetmeni)

Rahşan Ecevit (Bulent Ecevit'in karısı)

Tansu Çiller (Eski Basbakan, DYP Genel Baskani)

İsmail Cem (Dışişleri Bakani)

Cevik Bir (Emekli General)

Leyla Gencer (Dunyaca unlu soprano)

Cemil İpekçi (Unlu Modaci)

Dede Cemil İpekçi (Turkiye'de Ilk sinemanin kurucusu)

Izak Ben Zwi (İsrail'in ikinci cumhurbaskani)



Yıldız Kenter-Oya Başar-Ajda Pekkan-Bülent Ersoy Ali Kırca-Mustafa Altıoklar Cem Davran-Fazıl Say-Kemal Derviş-Haldun Dormen-Emre Kongar-Hande Ataizi-Yasemin Kazonova-Okan Bayülgen-Orhan Pamuk-Şinasi-Zeki Müren-Reşat Nuri Güntekin-Mehmet Ali Erbil- Mehmet Ali Birand-Zeki Alasya-


Barış Manço.
Barış Manço (10. sınıfa kadar Galatasaray Lisesi'nde okuyan Barış Manço babasının vefatının ardından, kendisi de bir Selanik göçmeni olduğu için Şişli Terakki Lisesi'ne geçerek oradan mezun olur).


Şinasi ise şair evlenmesi adlı eseri vardır.Tanzimat fermanı çıktıktan sonra Şair evlenmesi adlı tiyatro eserini vererek görücü usulü evlenmeye karşı çıkmıştır.İlk yerli gazeteyi çıkarmıştır Tercüman-ı Ahval.


Sabetaycılar arasında Reşat Nuri Güntekin,Zeki Müren.


Barış Manço ölümünün geregi Karacaahmet mezarlıgına gömülmüştür.Sabetaycılar inancının geregi Karacaahmet mezarlıgına genelde 8.adaya gömülür.



Orhan Pamuk'un tüm ailesi aristokrattır.Dedesi bir mühendis.Cumhuriyetin ilk yıllarında bir şirket kurmuş ve bu şirketi kısa zamanda üst bir düzeye çıkararak inanılmaz bir servet elde etmiş.(O yıllarda Türkiye'de İnşaat ve Demiryolu sektörü Sabetay grupların elinde idi.Dedesinin bu gruplar ile çok yakın hatta ortak olduğuna ilişkin belgelerde bulunmaktadır.)


Şahıslara baktıgımızda Kemalist ideolojileri benimsediklerini görürüz.Müslüman Türkü dininden,geleneğinden,örfünden uzaklaştırdıklarını,TV'ler aracılığıyla kendilerini insanlara sevdirildiğini ve insanları yozlaştırma işinde başı çektiklerini görürüz.


Kendini ve seninle aynı davadaki düşünenleri yetiştirmek için geç kalma.Çünkü onların başka birçok ülkesi var.Onlar hep var olacak. Onların İsraili,onların Amerikası,onların Fransası,onların İngilteresi var .


Ama bizim BAŞKA TÜRKİYEMİZ YOK. ÜLKENE SAHİP ÇIK.

Dostunu,düşmanını iyi tanı.



https://plus.google.com/+GBirinci/posts/RT7UwN4VM7f