Padişah Vahdettin'in beşinci ve son eşi Zonguldaklı çıktı...
Osmanlı İmparatorluğu`nun son padişahı Vahdettin'in beşinci ve son hanımı Zonguldaklı bir bahçıvanın kızı... Babasının ismi aslen Bartınlı olan Abaza Bahçıvan Saban Efendi ile kıvırcık Hatice Hanım’ın kızı: Nimet NEVZAD Hanımefendi...
Nikâh kıyılmadan evvel ağalar şahit olduklarına dair yemin ettiler, biz nedimeler de efendimize vekâleten yeni hanımefendiyi kabul ettiklerine dair yemin ettik, sonra nikâh kıyıldı. Şimdi başhazinedar usta, Zat-ı Şahane’nin önünde diz kırarak elinde tuttuğu gümüş mahfazayı açarak içinde bulunan gümüş mührü yeni hanımefendinin eline koydu:
- Sizi II. İkbal ilân ediyorum, inşallah hayırlı bir zevce ve saray için şerefli bir hanımefendi olursunuz, dedi.
Bu mührün üzerinde “İsmetlü II. İkbal Nevzad Hanımefendi Hazretleri” yazmakta idi.
Bilâhare Zat-ı Şahane köşkü maiyeti ile beraber terk etti O gün akşama kadar vükelâ ve vüzera haremleri köşke teşrif edip yeni hanımefendiyi selâmladılar. Akşam saat dokuza kadar bu şenlik böylece devam etti. Nevzad Hanım namına İstanbul’daki fakirlere yiyecek dağıtılmış, bazılarına da para yardımında bulunulmuştu…
Düğünden üç gün sonra Zat-ı Şahane, Nevzad Hanım’a birinci rütbe şefkat nişanını ihsan etmiştir.”
Vahdettin 1922‘de Ülkeyi terk etmek zorunda kalması ile Istanbul`da kalan Nevzat Hanım,Vahdettin`in kendisine torbalar dolusu mektubunda yanına caığırması sonrasında Sanremo`ya gitmiştir.
Kendisinin Vahdettin’den çocuğu bulunmadığı için çocuğu olmayan padişah hanımlarına verilen ünvan IKBAL olarak kalıyor...
Vahdettin’in ölümünden sonra Türkiye`ye geri dönüp Bir kaptan ile tekrar evlilik yapıyor. Biri kız bir erkek ikiz çocukları oluyor..
Vahdettin’in 5 hanımından ikisi daha sonra tekrar evlenmiştir..
1901 Doğumlu Nimet NEVZAT, Vahdettin ile evlendiğinde sadece 21 yaşında.
Ancak bir sene kadar sarayda durabiliyor.
1922 Yılında Vahdettin’ in ardından ülkeyi terk etmek zorunda kalıyor..
1926`da Vefat eden Vahdettin’in ölümü sonrası konan tabutuna haciz ve borçları sebebi ile çok zor günler geçiriyor..
Osmanlı İmparatorluğu`nun son gelini olan Nevzat Nanım, geçmişin ağır yenilgisini sarayda sadece bir sene yaşamasına rağmen omuzlarında hissediyor.
O günleri anılarında yazdığı duygularla söyle anlatıyor.
"Penceremden bakıyorum. Mavi deniz, palmiyeler, bahçeler, birbirinden güzel köşkler, ufukta kotralar. Sanremo’nun bu manzarası cenneti andırıyor; fakat ben kendim cennette değilim. Bu manzarayı cehennemin bir köşesinden görüyorum. Kendime mahsus bir cehennem. Bulunduğum katın bir odasında bir tabut var. Günlerden beri burada duruyor. Bu tabutta Osmanlı Hanedanının son hükümdarı Sultan Altıncı Mehmed Han yatıyor. Mehmed Vahdettin benim kocam. Talihin hayat yoldaşı diye karşıma çıkardığı insan. Ölümüne acıyor muyum? Bilmem. Ortada birden bire kırılmış itiyatların boşluğu var. Bu boşluğu etrafımda duyuyorum; fakat bu ölüye karşı bendeki asıl kuvvetli his, acımaktan ziyade gıpta etmek. Ne mutlu ona, diyorum. Ölüm gibi bir nimete kavuştu. Bazen içimden geliyor. Talihe yardım etsem, bu nimeti kendi elimle arasam. Ben dindar bir kadınım. Bütün benliğim böyle bir duyguya karşı isyan ediyor. Bu vücut bana emanet bir şey. El kaldırmaya ne hakkım var. Tüylerim ürpererek düşünüyorum. İki saat sonra gece olacak. Her tarafı karanlık basacak. Faturalar ödenmediği için elektrik, su ve hava gazı yok, hepsi kesik. Bütün bir gece karanlık geçecek. Günden güne etrafa bir kat daha yayılan ölüm kokusunu daha korkunç bir suretle duyacağım."
1927‘de tekrar Türkiye`ye dönen Nimet Nevzat Hanım bir Kaptan ile evleniyor.
Ömrünün geri kalanını bir yalıda geçiriyor.
Beş kere hacca giden Nimet Hanım 1992 yılında Vahdettin’in ölümünden 66 yıl sonra 90 yaşında İstanbul`da hayata gözlerini yumuyor.
http://www.pusulagazetesi.com.tr/padisah-vahdettinin-besinci-ve-son-esi-zonguldakli-cikti-85172-haberler.html