Harem’de ve Topkapı Sarayı’nın sofralarında altın ve gümüş kapların kullanıldığını duyuyoruz. Halbuki altın ve gümüş kapkacak kullanmak dinen yasaktır. Bunu nasıl izah ediyorsunuz?
Evvela şunu izah etmeliyim ki, daha önceleri ben de böyle düşünüyor ve İslâm Hukuku Kitaplarındaki altın ve gümüş kap-kacak kullanımı yasağını gördükçe, kendi kendime kahr oluyordum. Ancak Osmanlı Padişahlarının hayatlarını az çok bildiğimden ve günlük yaşantılarından bazı sahneleri okuduğumdan, bunların böyle bir yasağı delmeyeceklerini de kendi kendime söylüyordum. Bu sorunun cevabı için iki konuyu bilmek gerekiyor:
Birincisi; İslâm Hukukunda saf gümüş ve altından olan kap ve kaçakların kullanılması yasaklanmıştır. Ancak tadbîb denilen ve altın ve gümüş ile kaplı olan mutfak âletlerinin kullanılabileceği fıkıh kitaplarında izah olunmaktadır.
İkincisi; Topkapı Sarayında ve Harem’de bulunan altın ve gümüş eşyalar iki kısımdır. Saat ve şamdanlık gibi süs eşyası olarak kullanılan ve saf altın veya gümüş olan eşyalar. Diğeri ise mutfakta kullanılan ve sadece altın ve gümüş ile kaplı bulunan eşyalar. Topkapı Sarayı Müdürü ve diğer yetkililerden aldığımız bilgilere göre, harem’de ve Topkapı Sarayında kullanılan ve altın yahut gümüş zannedilen mutfak eşyalarının tamamı altın veya gümüş kaplamadır. Yoksa saf altın yahut gümüş değildir. Bu konudaki bazı yanlış beyânlar, yerinde değildir. Fıkıh kitaplarındaki hükümlerden birini sadece nakletmekle yetiniyoruz: "Altın ve gümüş ile kaplı kabdan yemek ve içmek caiz olduğu gibi, altın sırmalarla kaplı döşek üzerinde oturmak da caizdir. Ancak bir kısım hukukçular, bu tür kaplama kabları kullanmanın da en azından mekruh olduğunu ifade etmişlerdir"199.
Damad, Mecma’ül-Enhür, c. II, 537;
İbn-i Âbidin, Redd’ül-Muhtâr, c. VI, sh. 341-344;
Uluçay, Osmanlı Saraylarında Harem Hayatının İç Yüzü, sh. 12-13.
Kaynak: Prof.Dr. Ahmet AKGÜNDÜZ - Sorularla Osmanlı
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder