13 Şubat 2012 Pazartesi

Sultan Abdülhamit'in, yabancıların Çukurova'dan toprak satın almalarının önüne geçmek için



Sultan Abdülhamit'in, yabancıların Çukurova'dan toprak satın almalarının önüne geçmek için 1,100,000 dönümlük araziyi devlet çiftliğine dönüştürdüğü ortaya çıktı.

Arazileri devlet çiftliğine dönüştüren Sultan Abdülhamid'in 1909 yılında görevinden uzaklaştırılmasının ardından, İttihat ve Terakki Partisi güdümündeki hükümet tarafından Fransız şirketlere 75 yıl süreyle satıldığını söyledi.

Satılan arazileri ekip biçen köylülerin, bu duruma sert tepki gösterdiğine dikkat çeken Yurtsever, "1914'te başlayan Dünya Harbi sonrasında Fransa, askeri güç kullanarak Çukurova'yı işgal etmek ve çiftlik arazisine el koymak için Adana'ya geldi. Ancak, Kuvai Milliye'nin güçlü direnişi sonrası Fransızlar amacına ulaşamadan Anadolu topraklarını terk etmek zorunda kaldı. Abdülhamit, hain değil bir kahramandır." dedi.

Cezmi Yurtsever, Osmanlı arşivinde Adana tarihi konusunda araştırma yaptığını belirterek 'İrade-dahiliye, dosya-66, gömlek -27 numaralı' bir dosya içerisinde Osmanlı Türkçesi ve Fansızca olarak yazılı çok sayıda belge bulduğunu kaydetti. Yurtsever, "Belgelerden Osmanlı'dan alacaklı olan Fransız banker Vandeuvre ile iş ortaklığı yapan ve Süveyş Kanalı'nın açılmasına öncülük eden Lesseps ailesinin genç kuşak oğlu Leon'un, 1912 yılında ihale yoluyla, Çukurova'daki Sultan Abdülhamid Hân tarafından kurulan 1 milyon 100 bin dönümlük Mercimek Anavarza Çiftliğinin işletme ve mülkiyet haklarını 75 yıl süreyle 5 milyon altın Frank karşılığı satın aldıkları acı gerçeğini ortaya çıkardım." dedi.

Çukurova'daki padişah çiftliğinin Fransızlara satılması karşısında Adana halkının 'feryatnamesi' sayılan Padişah Mehmet Reşat'a gönderilmek üzere Adana Valiliği'ne dilekçe verildiğini kaydeden Yurtsever, "Dilekçede, 'Çukurova çiftliğinin 75 sene müddetle bir Fransız şirkete verilmesi, bütün vilayet halkını ele muhtaç ve ızdırap çeker etmiştir. Biz Adanalılar bu meselede hayatımızı ve ümitlerimizi tehdit eden en kötü sonuçlar veren felaketlerin canlandığını görüyoruz. Evet daha önce Trablusgarp'ta yaşananlar ve sonra hala kızıl dumanlar altında yakılan mutluluklar, yırtılan servetlerle baştanbaşa bir kan ve ateş mahşeri olan Rumeli ve bahtı kara toprağın bu kötü geleceği göz önünde durur iken, artık yasacı nüfuzunun nasıl müthiş bir afet olacağını zan ederiz ki bizim de anlayacağımız vardır. Zaten üzülerek söyleyelim ki her tarafta olduğu gibi burada da elimizdeki sabanlardan ve onların işlediği ve işleyeceği topraklardan başka altı yüz senelik hakimiyetimizi gösterecek ve o canlı bir timsal olacak hiçbir şeyde, sanat ve ticarete ait en hayatsız bir köleye bile tesadüf edilemez. Bu acı gerçek artık saklı değil iken bir türlü anlayamıyoruz; hakimiyetimizin kudret ve nişanesini zayıflatan, bize tarımda kazanç ve gelecek bırakmayan bu kadar zararlı ve tehlikeli işlere nasıl meydan veriliyor, bir türlü anlayamıyoruz'." diye tepki gösterdiklerine dikkat çekiyor.

Çukurova'nın orta yerinde Anavarza kalesinden başlayarak Kozan-İmamoğlu yolu, Misis arası ve sonra da Yüreğir ovasını içine alarak Yumurtalık ve Karataş sahillerinden denize ulaşan 1 milyon 100 bin dönümlük Sultan Abdülhamid Çiftliği'nin Fransız bankerlere satılması bir anlamda ağır borç yükü altında bulunan Osmanlı Devleti'nin Adana'yı Fransızlara satması anlamına da geldiğine dikkat çeken Yurtsever, şöyle dedi:

"Fransız şirketine bağlı mühendis ve memurların Adana'ya gelerek arazi ölçümlerine başlamaları, Ceyhan-Mercimek yöresindeki 9 köy halkına topraklarını terk etme ihtarında bulunmaları üzerine Murat adında bir köylü tepkisini 'Fransız memurların kafasına kurşun sıkarım, yapamazsam tutar Ceyhan nehrine kafasını sokarım' sözlerini içine alan telgrafı hükümete çekmesi üzerine topraklara el koyma çalışmaları durduruldu. Fransa ve Osmanlı hükümeti arasında Çukurova'daki arazileri kontrol sorunundan dolayı diplomatik mücadele yaşandı. Ve Fransa, Osmanlı Devleti'nin I. Dünya Harbi'ni kaybetmesi üzerine askeri gücünü kullanarak Adana'yı doğrudan işgal etti."

Tarihçi Yurtsever, Adana'nın düşman işgalinden kurtulduğu 5 Ocak 1922 günü anısına Adana'nın satılması ile ilgili Osmanlı arşivindeki gizli belgeleri 4-9 Ocak 2010 tarihlerinde Adana Belediyesi Abidin Dino Parkı'nda sergi açarak acı gerçekleri kamuoyuna göstereceğini kaydetti.



Adanalı Tarihçi Cezmi Yurtsever

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder