7 Şubat 2012 Salı

Kanunî’nin son seferi:Zigetvar







Kanunî’nin son seferi:



Zigetvar 



 



Erhan AFYONCU – Popüler Tarih / 58.Sayı / Haziran 2005



Kanuni Sultan Süleyman, 71 yaşında Zigetvar Seferi'ne çıkar. Bu, Kanuni'nin son seferi olur. Biz de yazımızda, Zigetvar Seferi'ne hangi şartlarda ve hangi nedenlerle çıkıldığını araştırdık.  



 



1.Kanuni neden Avusturya ile mücadele etti?



Kanuni Sultan Süleyman zamanında, Rusya'dan Hint Okyanusu'na kadar, farklı yönlerde askeri harekâtlarda bulunulmuşsa da, savaşlarının asıl ağırlığı, Avusturya eksenli olmuştur.



Osmanlı kuvvetleri ilk defa 1463- 1479 arasında Venedik'le yapılan savaş sırasında Avusturya topraklarına girmişti. Asıl mücadele ise Osmanlıların Hırvatlara ağır bir darbe vurduğu 1493'te başladı. Hırvatlara yardım etmek isteyen Avusturya kuvvetleri, Osmanlı topraklarına girdiler ve ilk çatışmalar meydana geldi.



Kanuni döneminde Macaristan'ın alınması Osmanlıları Habsburglar’la komşu yapmıştı. 1526'da, Mohaç'ta Macar Krallığı'nı yok eden Osmanlı İmparatorluğu ile Habsburglar’ın doğu kolu olan Avustur ya arasında, Macaristan'a kimin hâkim olacağı konusunda bitip tükenmek bilmeyen savaşlar başladı.



İki devletin ilişkilerinin ilk döneminde Avusturya, meydan savaşlarındaki üstünlükleri nedeniyle Osmanlı ordularının karşısına çıkmamış; sınırlarını, küçük, orta ve büyük çaplı birçok kale yaparak koruma yoluna git mişti.



Bu kaleler Dalmaçya'dan başlayarak, Hırvatistan ve Batı Macaristan'a, oradan Kuzey Tuna’daki dağ şehirlerinden geçerek Transilvanya'ya kadar uzanmakta ve Osmanlılara karşı bir tür askeri sınır oluşturmaktaydı.



1532 de Güns, 1566'da Zigetvar, 1594'te Yanık, 1663'de ise Uyvar kaleleri Os­manlı ordularının Viyana'ya yürüyüşünü engelledi. Viyana'nın surları ve tahkimatı za­yıfken, Osmanlı ordularının bu kalelerle uğraşarak zaman kaybetmeleri yüzünden, bü­yük fırsatlar kaçırılmıştı.



1566'da Osmanlı'nın Avusturya'ya büyük bir darbe vurmasını engelleyen Sigetvar Kalesi ise, Osmanlı İmpara torluğu'nda bir dönemin kapandığı yer oldu.



 



2.Avusturya ile ilişkiler nasıl gelişti?



Semiz Ali Paşa'nın veziri azamlığında, 1562 de Avusturya ile 8 yıllık bir barış antlaşması yapıldı. Ancak bu antlaşmaya rağmen, iki devletin sınır sorunları bitmedi. Avusturya elinde bulunan Macaristan toprakları için Osmanlı'ya ödediği vergiyi de, üst üste iki yıl vermedi.



1564'te Avusturya İmparatoru Ferdinand öldü. II. Maximilian'ın tahta çıkması dolayısıyla yapılan görüşmelerde Osmanlı devlet adamları ve elçileri iki yıllık vergiyi talep ettiler. Vergi meselesi gündemdeyken Osmanlı'ya tabi olan Erdel Kralı Zsig­mond Janos, Avusturya'nın elinde olan Szatmar'ı aldı.



Durumu şikâyet için İstanbul’a gönderilen Avusturya elçisi Michel Czernowicz ise, Komarom'da, Budin Beyler beyi Aslan Paşa tarafından durduruldu; gecikmiş olan 60 bin duka altını vergi ödenmedikçe, kendisinin İstanbul'a gitmesine müsaade edilmeyeceği bildirildi. Öte yandan yine Aslan Paşa, Avusturya İmparatoru'na gönderdiği elçi Hidayet Çavuş ile vergi ödenmedikçe hiçbir elçinin gitmesine müsaade olunmaması yönünde padişahının buyruğu olduğunu söyledi.



Bu baskı üzerine Avusturya 1565 Şubat'ında vergi borcunu ödedi. Böylece barış antlaşmasının uzatılması ve Erdellilerin ele geçirdiği topraklarla ilgili görüşmeler başladı.



Veziriazam (Başbakan) Semiz Ali Paşa Erdellilere rağmen Avusturya ile barış taraftarıyken, İkinci Vezir Başbakan Yrd.) Sokollu Mehmed Paşa, Erdellilerin haklı olduğuna inanıyordu. Antlaşma sağlanamadı.



 



3.Zigetvar Seferi neden yapıldı?



Tam bu sırada Avusturyalılar, Tokaj'ı zapt ettiler. Avusturya elçisi Czernowicz, ikinci kez İstanbul'a geldi. Fakat İstanbul'da farklı bir hava vardı. Ali Pa şa’nın ölümü üzerine Sokollu Mehmed Paşa vezir-i âzam olmuştu ve Avusturya'nın boyun eğmeyeceği bir barışın taraftarı değildi.



Macaristan'daki Osmanlı kuvvetleri Erdel'e yardıma gönderilmişti. İki taraf arasındaki görüşmelerden bir sonuç çıkmadı ve Avusturya elçileri ülkelerine geri döndüler.



1566 başlarında iki taraf arasındaki gerginlik iyice arttı. Avusturya İmparatoru, barış için son bir hamle yaparak Hosszuthoty'yi İstanbul'a gönderdi; ama gecikmiş olan vergi Osmanlı'ya verilmedi ve Avusturya'nın işgal ettiği Tokaj hakkında da bir açıklama yapılmadı.



Bunu üzerine elçi kaldığı evde hapsedilerek Avusturya 'ya savaş ilan edildi.



 



 



4.Kanuni neden bu yaşta sefere çıktı?



Kânuni'nin sefere çıkma kararında 1565'teki Malta kuşatmasındaki başarısızlığı silme, “Osmanlı Macaristan”ını emniyet altına alma, 10 yıldır sefere çıkmadığı için asker ve halk arasında ki hoşnutsuzluğu giderme, oğulları arasındaki mücadelelerin kötü izlerini ortadan kaldırma ve sufî çevrelerin yaydığı muhalif düşünceler nedeniyle zedelenen imajını yeniden canlandırma gayeleri vardı.  



5.Zigetvar Seferi nasıl hazırlandı?



Önce, İkinci Vezir Pertev Paşa serdar tayin edilerek Erdel'e gön derildi. Ardından da asıl ordunun harekâtı için hazırlıklar başladı. (Sefer güzergâhı üzerinde olan Osmanlı vali ve kadılarına emirler yazılarak yol ve köprülerde onarım yapılması emredildi. Ayrıca ordudaki asker ve hayvanların ihtiyacı için sefer yolu üzerindeki mahalli yöneticilere emirler gönderilerek “menzil” adı verilen belli noktalardaki ambarlarda depolama sağlandı. )



6.Sefere çıkmadan önce Kânunî neler yaptı?



Eyüb Sultan'ı ve ceddinin türbelerini ziyaret eden Kânunî, gittiği türbelerde fakirlere büyük miktarlarda sadaka dağıttı.



5 Nisan 1566 Cuma günü yola çıkılacaktı; ancak padişahın rahatsızlığı bunu engelle­di. Ramazan Bayramı İstanbul'da geçirildikten sonra, 29 Nisan günü büyük bir törenle padişah ve devlet ileri gelenleri İstanbul'dan yola çıktılar.



Padişahın yakın maiyetini teşkil eden peykler, solaklar, müteferrikalar bu tören sırasında göz alıcı kıyafetler giymişti. İstanbullular bu merasimi seyre çıkmışlardı.



Rengarenk kıyafetleri, bayrakları ve silahlarıyla, farklı askeri kıtaların geçit tö­reni, seyreden herkesi kendisi ne hayran bıraktı. Padişah beyaz elbiseleriyle at üzerinde, muhteşem maiyeti eşliğinde, İstanbul'dan ayrıldı



Devrin tarihçileri padişahın beyaz sakallı ve beyaz elbiseli görüntüsünün nurdan bir minareye benzediğini söylerler 



7.Seferde rahatsızlanınca Kanunî ne yaptı?



Osmanlı birlikleri İstanbul’un dışında kurulmuş olan Otağ-ı Hümayun'un bulunduğu yer de ilk konaklamayı yaptılar. Padişah sefere çıkmıştı ama at üzerinde gidecek takâti yoktu. Tekrar yola çıkıldığında, rahatsızlığı artınca, Sokollu Mehmed Paşa'nın yardımı ile arabaya geçti.



Padişahın rahatsız olmaması için, arabanın geçeceği yollar düzeltiliyordu. Zigetvar’a kadar araba ile giden Kanuni Sultan Süleyman, şehir merkezlerine gelindiğinde rahatsızlığına rağmen atına bindi.



Bir ay sonra, Tatar Pazarcığı’na, 49 gün sonra Belgrad'a gelindi. Seferin 59uncu günü, Erdel Kralı Zsigmond Janos Osmanlı ordugâhına geldi. Erdel beyine, ordu İstanbul'dan ayrıldığında haber gönderilerek orduya katılması emredilmişti.



Kanuni Erdel hâkimini Tuna üzerinde Belgrad’ın karşısında Semlin şehrine hâkim bir tepede kurulan otağ-ı hümayununda kabul etti. Önünde üç defa diz çöken Zsigmond Janos'tan kalkmasını rica edip bir sandalyeye oturttu.



“Sevgili oğlum” diye hitap ettiği Erdel hâkimine iltifatlar ettikten sonra Avusturyalıların Erdel’den aldıkları kaleleri geri almasını istedi.



 



 



 



8.Zigetvar kuşatması nasıl başladı?



Belgrad’ta durum değerlendirmesi yapıldı. Daha önceki niyet Eğri Kalesi iken serhattan gelen bilgiler Sigetvar'ın Osmanlı topraklarına büyük zarar verdiği yönünde oldu.



Zigetvar Kalesi komutanı Nicolas Zriny bu sıralarda Sikloş civarında karargâhını kurmuş olan Tırhala Sancak beyi Mehmed Bey'e saldırarak onu şehit etmişti.



Bunun üzerine ordu Zigetvar’a yöneldi. Zigetvar ele geçirilmesi çok zor bir kale zinciriydi. Çevresi sularla çevrili birbiriyle bağlantılı dört kaleden oluşuyordu; dört bir yanından da, Almas nehri, bazı göller ve bataklıklarla çevriliydi.



Kaleler birbirlerine tahta köprülerle bağlantılıydılar. Zaten “Adalar Şehri” anlamına gelen “Zigetvar” ismi kaleye bu konumundan dolayı verilmişti.



Tuna'yı geç mek için Vukovar civarında kurulan köprü dayanamayınca,



Drava'da daha sağlam yeni bir köprü kuruldu. Köprüden Tuna'yı geçen Osmanlı ordusu Sigetvar’a doğru ilerlemeye başladı. 3 Ağustos'ta yolda daha önce büyük yararlılıklar göstermiş olan Budin Beylerbeyi Yahya Paşalu Aslan Paşa, kendi başına Polata Kalesi’ni fethetmeye kalkıp başarısız olmakla Avusturya askerlerinin Türk şehirlerine saldırmasına yol açtığı nedeniyle infaz edildi,



Zigetvar'a gelindiğinde, askere moral vermek için ata binen Kanuni, atından inip çadırına yürüyerek gitti. Ağustos 1566'da Sigetvar kuşat ması başladı.



Kuşatmanın başında, Osmanlı ordusuna “hoş geldin” güllesi gönderen kale komutanı Nicolas Zriny, ayrıca elinde esir olarak bulunan ileri gelen bir Türk'ü de öldürmüştü.



Zriny kalesine o kadar güveniyordu ki kale istihkâmlarının bir kısmını kırmızı kumaşlarla kaplatmış kale surlarına madeni levhalar koydurtmuştu.



Gerçekten de kuşatmanın başlamasının üzerinden günler geçmiş, kale direnmişti. Hastalığından dolayı dışarıya çıkamayan padişah kuşatmayı çadırından takip ediyordu. Padişahın otağı, kuşatmaya hâkim bir yer olan Zigetvar'ın kuzeyindeki Smilehov tepesine kurulmuştu. 



9.Zigetvar kuşatması nasıl gerçekleşti?



Padişahın hastalığı iyice artmıştı; ancak kale de bir türlü alınamıyordu. Yeterli yiyecek, içecek ve savaş malzemesine sahip kalelerde 3- 4 bin asker ve 60 civarında top mevcuttu.



Kanuni kuşatmanın uzaması üzerine, “Bu kale benim yüreğimi yakmıştır. Dilerim haktan, ateşlere yana” diye dua etmiş, birkaç gün sonra “Eski Zigetvar” denilen bölge fethedildiğinde Avusturyalılar kendi şehirlerini ateşe vererek asıl kaleye çekilmişlerdi! 



Burası zaptedildikten sonra, asıl kale Osmanlı topçuları tarafından sürekli dövülmeye başlandı. Kısa bir süre sonra “Yeni Zigetvar” da ele geçirildi. Bu arada kale komutanının Avusturya İmparatoru Maximilian'a yardım talebi için gönderdiği grup yakalanmış ve kale önünde bayrakları açılarak teşhir edilmişlerdi.



Sokollu Mehmed Paşa kalenin bir an önce fethedilmesi için büyük çaba gösteriyor, Almanca, Hırvatça ve Macarca yazılmış "teslim olun" çağrılarını kaleden içeri attırıyor, bazı geceler siperlerde askerlerle beraber yatıyordu.



Kuşatmanın son günlerin de padişahın hastalığı iyice arttı. Orduda söylentiler ya­yılmaktaydı. Zaman daralmıştı. Kalelerin çevresindeki bataklık alan odun ve toprakla doldurularak surların önündeki engeller kaldırıldı, kaleye doğru “lağım” adı verilen tüneller kazıldı ve surlara “humbara” denilen bombalar yerleştirilerek surlar tahrip edilmeye çalışıldı.



5 Eylül günü surlara tırmanan bir Türk fedaisinin yerleştirdiği bomba, surlarda büyük bir gediğin açılmasına neden oldu. Buradan Osmanlı askerleri içeri girince kale kuvvetleri iç kaleye çekildi. Bunun üzerine iç kale kuşatıldı ve surları ateşe verildi.



 



10.Kanunî’in ölümü nasıl gizlendi?



Sigetvar tamamen düşmek üzereyken, 6- 7 Eylül gecesi “Büyük Türk” hayata gözlerini yumdu. Vezir-i âzam Sokollu Mehmed Paşa padişahın ölümünden haberdar olanlara bunun bir sır olarak saklanmasını ve gereken yapıldıktan sonra padişahın yattığı yerin altı na defnedilmesini emretti. Kanuni'nin cesedi iç organları çıkarıldıktan sonra, misk ve anber kokuları sürülerek tahtın altına geçici ola­rak defnedildi.



Bir “dublör” de, padişahın yatağına hasta gibi yatırıldı. Veziriazam Sokollu Mehmed Paşa böylelikle durumu askerden gizledi. Ancak kalenin bir an önce ele geçmesi lazımdı. Ordu komutanlarına, “Çok şükür padişahın sağlığı düzelmek üzeredir fakat kalenin fethinin gecikmesinden dolayı huzursuzluk duymaktadır. Padişahımızın emri Sigetvar'ın bugün fethedilmesidir” yönünde bir emir gönderdi.



Veziriazamın teşvikleriyle son hücum hazırlıkları yapıldı. İç kalenin surları yanınca kale kuvvetleri son bir gayretle huruç hareketini denedi. Ancak bu sonucu belli bir denemeydi. Daha kale kapısından çıkar çıkmaz hepsi yakalandı.



Ağır yaralı ele geçirilen kale komutanı, yeniçeri ağasına götürüldü, orada bir topun üzerinde infaz edildi. Böylece 7 Eylül'de Zigetvar Vezir-i Azam Sokollu Mehmed Paşa komutanlığında fethedilmiş oldu.



 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder